Trump’ın Körfez Turu, İsrail’de ‘yalnızlık’ tartışmasını alevlendirdi
ABD Başkanı Donald Trump’ın 13-16 Mayıs tarihlerinde sırasıyla Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştirdiği resmi ziyaretler, İsrail kamuoyunda Tel Aviv-Washington hattındaki ilişkinin geleceğine dair ciddi soru işaretleri doğurdu. Özellikle İran’la yürütülen nükleer müzakereler, Yemen’de Husilerle sağlanan ateşkes ve Suriye yaptırımlarının kaldırılacağı yönündeki mesajlar, Trump yönetiminin İsrail’i bölgede yalnız bırakmaya başladığı yorumlarına neden oldu.
İsrail basınında yer alan değerlendirmelere göre, Trump’ın bölgeye gelişmiş Amerikan silahları satmaya yönelik yeşil ışık yakması, Tel Aviv’in yıllardır koruduğu “askeri niteliksel üstünlük” ilkesini zedeliyor. Tel Aviv’in dışlandığı bir güvenlik denklemine işaret eden gelişmeler, ABD-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
“WASHINGTON’A GİDEN YOL, ARTIK TEL AVIVDEN DEĞİL, KÖRFEZ’DEN GEÇİYOR”
Walla haber sitesinde yayımlanan analizinde gazeteci Ben Caspit, Trump’ın bölgesel turunu “İsrail’in masadan kalktığı bir Orta Doğu resmi” olarak tanımlıyor. Caspit’e göre, bir dönem Washington’un kapısına çıkan yolun ön şartı İsrail ile iyi ilişkiler kurmaktı, ancak bu denklem artık değişti. “Bugün Washington’a giden yol Riyad, Doha, Abu Dabi ve Ankara’dan geçiyor. İsrail ise dışarıda kaldı, duvara bakıyor” ifadeleriyle tabloyu çarpıcı şekilde özetleyen Caspit, Netanyahu döneminde bu stratejik ittifakın büyük yara aldığını vurguladı.
Caspit ayrıca, ABD’nin bölgedeki müttefiklerine F-35 savaş uçakları ve orta menzilli füze sistemleri gibi gelişmiş silahları sunmasının, Tel Aviv’in güvenlik doktrinini temelden sarstığını belirtti.
TRUMP’TAN NETANYAHU’YA ÜSTÜ KAPALI MESAJ: “ARTIK BİZİMLE DEĞİLSİN”
Haaretz gazetesi yazarı Yossi Verter ise Trump’ın bu ziyaretinin, Tel Aviv’e açık bir uyarı niteliği taşıdığını dile getiriyor. Verter, Netanyahu’nun iç siyasette yolsuzluk dosyalarıyla boğuştuğu bir dönemde, Trump’ın bölge liderleriyle stratejik ortaklıklar kurarak İsrail’i “en gözde müttefik” konumundan uzaklaştırdığına dikkat çekti. Trump’ın, Gazze’deki gelişmeler bağlamında İsrail’i bypass ederek doğrudan Hamas’la esir takası görüşmeleri yürütmesi, Verter’e göre diplomatik anlamda Netanyahu’ya “kovuldun” mesajı niteliğinde.
THE JERUSALEM POST: “NETANYAHU’NUN ABD ÜZERİNDEKİ ETKİSİ SONA ERDİ”
The Jerusalem Post yazarı Amotz Asa-el de, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde Netanyahu’nun üzerindeki etkisinin artık sembolik düzeyde kaldığını öne sürüyor. ABD’nin İran’la müzakere masasına dönmesi, İsrail’in Yemen’deki askeri operasyonlarına rağmen Husilerle ateşkes sağlanması ve Türkiye’ye F-35 satışının yeniden gündeme gelmesi, Asa-el’e göre Netanyahu’nun ABD üzerindeki kaldıraç gücünü yitirdiğini gösteriyor.
“İSRAİL ARTIK TESELLİ ÖDÜLÜNE BİLE LAYIK GÖRÜLMİYOR”
Yedioth Ahronoth gazetesinden Avi Askhenazi ise ABD-İsrail ilişkilerinde bir dönüm noktasında olunduğunu savunuyor. Askhenazi’ye göre, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in Vatikan ziyaretinden sonra İsrail’i ziyaret etmemesi ihtimali bile, Washington’un Tel Aviv’e “önemsiz bir partner” muamelesi yaptığını gösteriyor. “Amerikalılar İsrail’e jest yapmaya bile istekli değil” diyen Askhenazi, Netanyahu hükümetinin uluslararası arenada giderek yalnızlaştığını ifade etti.
Yavuz Yıldırım
Haber Müdürü
Haber Kaynak : ENSONHABER.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
